1952 yılında doğan Serhat Akbay, ilkolkuldan üniversiteye kadar olan eğitim sürecini Uşaklı asker bir babanın tayinleri sırasında İzmir, Trabzon, Erzincan, Bingöl, Kırıkkale ve Çorlu’da sürdürmüş, üniversiteye Ankara ODTÜ’de başlamış ve İzmir Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümünde bitirmiştir (1978).
Henüz ikinci sınıf öğrencisi olduğu bir dönemde (1976), aynı sınıftan dört arkadaşı ile birlikte kurmuş oldukları tasarım stüdyosu ve atölye çalışmaları ilk dışa açılım deneyimi olmuştur. Daha sonra İzmir’de farklı yapılanmalarla sürdürdüğü mimarlık faaliyetlerini 1999 yılında evi ve ofisinin bulunduğu Urla’nın Yağcılar Köyü’ne taşımış ve halen burada devam ettirmektedir. Ayrıca bulunduğu bölgede şaraplık bağ konusunda yürüttüğü çalışmalar da öncülük niteliğindedir.
Daha çok İzmir, Foça, Ayvalık, Kalkan, Karaburun, Datça ve Çeşme gibi yerlerde gerçekleştirmiş olduğu yapılarının önemli bir bölümü de Urla’dadır.
Bütün çalışmalarının ortak özelliği; en önemli verinin coğrafyanın kendisinin olduğu bir Egelilik halidir. Bu hal içinde her seferinde yeniden ele aldığı gereklilik ve yeterlilik anlayışı, bütün denemelerini neredeyse kendiliğinden zanaatkarlığın okunaklı olduğu bir sürdürülebilirlik ilkesine ulaştırır.
Belki de bu yüzden yapılarının belirgin özelliği yapılmış gibi değil, oluşmuş gibi görünmeleridir. Sanki hep oradaymış gibi duran yapıları, bütün doğallıkları ve içtenlikleri ile düşündüğümüzden daha yalın ve daha tanıdık olduğu hissini uyandırmaktadır.
Kendi Bağ Evi 2002 yılında Ulusal Mimarlık Ödüllerinde En İyi Yapı ödülüne, 2003 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülüne aday olmuş, 2010 yılında Avrupa Mimarlar Konseyinin ACE 20. yıl kutlamasında sürdürülebilirlik konulu sergide Türkiye’yi temsil etmek için seçilmiştir. 2006 Kalkan’daki JZ evi ve Yağcılar Köyündeki Bağ Evi Butik Otel ile arkiv seçkilerine girmiş, Foça’daki GW Evi ile Tarihe Saygı ve Yerel Koruma Ödülüne layık görülmüş ve Yağcılardaki kendi ofisi ile Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde en iyi yapı ödülünü almıştır.